14 Kasım 2015 Cumartesi

Mısırlıların dünya uygarlığına hangi yönde katkıları olmuştur?

MISIR UYGARLIĞI ( MÖ.3000 – MÖ.525 ) :
Mısır , Afrika’nın kuzeydoğusunda yer alır. Batısı ve güneybatısı çöllerle kaplı olup, hayat damarı “ Nil ” nehridir.

Mısır uygarlığının başlıca merkezleri Nil vadisinde toplanmıştır.

Kuzey Mısır’a ; Aşağı Mısır, güney Mısır’a ; Yukarı Mısır denilmiştir. ( Nil nehrinin akışına göre)

MÖ.4000 yıllarında Suriye ve Filistin üzerinden gelen Asya’lı kavimler tarafından istilaya uğramış, bunların yerli Sami ırkıyla karışmaları sonucu Mısır halkı oluşmuştur.

Mısır şehir devletlerine Nomos (Nom ) adı verilir. Mısır siyasi tarihi kral Menes’in Nom’ ları birleştirmesiyle başlar.

Mısır’da sülaleler yönetimi görülmüştür. Sülaleler devri 5 dönemden oluşur ; Eski krallık, Orta Krallık ve Hiksoslar, Yeni krallık, Gerileme devri, Sais Krallığı * Eski , orta ve yeni krallık dönemleri en parlak dönemleridir.

Mısır Perslerin istilasıyla bağımsızlığını kaybederek Perslerin bir ili olmuş , daha sonra da Büyük İskender’ e bağlanmıştır.

Hiksoslar’ın, Asurlular’ın ve Perslerin işgallerine uğramıştır.
Kültür ve Medeniyetleri :Mısır’ ın etrafının deniz ve çöllerle kaplı olması burayı sık istilalardan korumuş, bu nedenle Mısır Medeniyeti kendi içinde gelişmiştir.Kendi içinde gelişen fakat dışarıyı etkileyen bir özellik görülür.Bu yönüyle diğer medeniyetlerden farklıdır.

Mısır krallarına “ Firavun “ denilirdi. Tanrı – Kral anlayışı egemendi.Firavunların yetkileri sınırsızdı.Bütün Mısır’ın sahibi sayılırlardı. Mısırlılar, Firavunlarını tanrı’nın oğlu olarak ,yeryüzünde insanlar arasında yaşayan bir tanrı olarak tanırlardı.

Mısır illere ayrılmıştı.İllerin başında merkeze bağlı Valiler bulunurdu.

Düzenli bir orduya sahiptiler. Piyade ve savaş arabalı bölümleri bulunurdu.

Çok tanrılı bir din inanışına sahiptiler. Yeni Krallık döneminde Firavun 4.Amonifis tek tanrılı bir din yaymaya çalışmış, ancak Amon rahiplerinin karşı çıkmasıyla halkının eski inanışlarını değiştirmeyi başaramamıştır.

Ölümden sonra yaşam inancı Mısır’da Tıp ve Mimari’yi geliştirmiştir. Ölümden sonra yaşayacaklarına inandıklarından vücutlarının bozulmasını engellemek amacıyla “Mumya “ yapmışlardır. Piramitler ise Firavun mezarlarıdır.

Mısır’da halk ; Memurlar ve Katipler – Rahipler – Askerler – Şehirliler ve Köylüler – Köleler olarak sınıflara ayrılmıştır.

Ekonomilerinin temeli tarıma dayalıdır.Bütün Ön-Asya ülkeleriyle ticaret yapmışlardır. Değiş tokuşa dayalı ticari ilişkilerde, zaman zaman ; belli ağırlıkta altın ve gümüş külçeleri – süs eşyası – köleler – hayvanlar da değer ölçüsü olarak kullanılmıştır.

Mısır da “Hiyeroglif “ denilen “Resim yazısı “ kullanılmıştır. Zamanla bu yazı sadeleştirilerek , “Hiyeratik” ve “Demotik” adlarını almıştır.

Madenlerin günlük hayatta kullanılması toplumlara ne tür katkılar sağlamış olabilir

Doğal kaynakların insan ve toplum yaşamındaki önemi bilinmektedir. Yaşamı fonksiyonel hale getiren araç ve gereçlerin % 99 u doğal kaynaklardan, özellikle de madenlerden sağlanmaktadır. Toplumların refah ve gelişmişlik düzeyleri ile madencilik faaliyetleri arasında çok yakın bir ilişki bulunmaktadır. İnsanlar ilk çağlardan itibaren madencilik faaliyetlerine ve madenlerden yararlanmaya başlamışlar, bu faaliyetlerin sonucunda da medeniyetin doğuşunu sağlamışlardır. Uzay çağı ve sanayi ötesi bilgi toplumunun doğuşu da, maden ürünlerinden sağlanan özel metal, alaşım ve malzemeler sayesinde gerçekleşmiştir.

Tarih öncesi dönemlerin aydınlatılmasında tarihe yardımcı bilim dallarının hangilerinden faydalanılmaktadır?

1. COĞRAFYA: Yer ve İklim bilimidir. Tarihi olayların geçtiği yere coğrafi çevre denir. Bu unsur belirlenirken de coğrafya biliminden yararlanılır. Olayların geçtiği yerin özelliklerini, insanların ekonomik ve sosyal durumlarını incelerken mutlaka coğrafya bilimiyle birlikte çalışılır. Coğrafi konum, çoğu kez olayların neden ve sonuçlarında birinci derecede etkendir. İnsanların sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimlerinde de coğrafi şartların büyük etkisi vardır. Özellikle beşeri coğrafya bu konuda yardımcı olur. Beslenme ve üretim şekillerinin incelenmesinde ekonomik coğrafyanın katkıları büyüktür.
2. KRONOLOJİ: Takvim ve Zaman bilimidir. Olayların gerçekleştiği zamanın tam ve doğru tespit edilmesi, sağlıklı sonuçlar elde edilmesi ve gerçekçi yorumların yapılabilmesi açısından çok önemlidir. Ayrıca olayların birbirleri ile bağlantılarının ve aralarındaki neden- sonuç ilişkilerinin tespiti de, olayların zamanlarının bilinmesine bağlıdır.
3. ARKEOLOJİ: Kazı bilimidir. Toprak ya da su altında kalmış ve insanlar tarafından yapılmış araç, gereç, eşya ve bina kalıntılarının bulunması, çıkarılması ve incelenip açıklanması arkeolojinin konusudur.

Tarihî olaylarda istatistiki bilgilerin kullanılması tarihî bilgilere nasıl katkı sağlamaktadır?

Geçmişyeki olayları değerlendirmek açısından bize büyük bir avantaj sağlamakta.örneğin kurtuluş savaşında mühimmat sayısını inceleyerek nelerin var olup bittiğini idrak edebiliyoruz.geçenlerde aslında osmanlı da ilk paranın kimin çıkardığı değişmişti.o paraya bakarak karbı-on on iki yöntemiyle geçmişte yaşanan zamanı belirlediler.işte sevgili kardeş bize vböyle güzel katkıları var.iyi dersler

Doğanın dengesinin bozulması insanlar ve çevre üzerinde ne tür etkiler bırakmış olabilir? Açıklayınız.

Doğal dengedeki bozulma insan yaşamını,olaylaeın oluşumunu ve tarihin akışını önemli bir şekilde etkilemiştir.Buna örnek olarak Hiroşimaya atılan atom bombasını verebiliriz.Hiroşimaya atom bombası atılmadan önce Hiroşima temiz,orada yaşayan sağlıklı insanlar vardı.Fakat Hiroşimaya atom bombası atıldıktan sonra orada yaşayan insanlar ve canlılar kanser olmuş,mevsimler değişmiş kısacası doğanın dengesi bozulmuştur.Bu nedenle Hiroşimaya atılan atom bombası tarihe geçmiştir.

Doğanın dengesinin bozulması bölgenin coğrafyasını ve iklimini değiştirir.Bölgenin coğrafyasının ve ikliminin değişmesi canlı türünün azalmasına ve biyolojik dengenin bozulmasına sebep olur.Bir bölgenin ikliminin değişmesi bitki örtüsünü de etkiler.Bitki örtüsü azaldığı zaman erozyon ve toprak kayıpları meydana gelir.Doğanın dengesinin bozulması canlıların beslenme sorunu yaşamasını sağlar ve enerji kıtlığı başlar.Besin zinciri halkasını oluşturan canlılar bu nedenle olumsuz etkilenirler.